” Her melodi dikkat cekici bir masal anlatir….”
Müzik ve duygu arasındaki güzel bir simetri vardır.
Eflatuna göre göksel (ilahi) uyum müzikte yankılanır, ritim ve melodi gök cisimlerinin devinimlerini taklit eder.
Yani müzikteki ritim (kendini tekrarlayan tempo) melodinin altında duran simetrik yapı olup gök cisimlerinde de aynen görülmektedir.
Gezegenler güneşin etrafında peryodik yörüngelerde dolanırlar. Örneğin dünyamız eliptik bir yörüngeye sahip olduğundan yörünge boyunca hızı değişkendir. Güneşe yakınken daha hızlı uzakken daha yavaş hareket eder. Bunun nedeni ise “dairesel simetri” olup bilimdeki tanımı “açısal momentumun korunum kanunu” şeklindedir.
Bize aşikar olmayan, gizli simetri açısal momentum denilen bir fiziksel büyüklüğün sabit kalması yani her an kendini tekrarlamasıdır.
Her makam ayrı bir simetri içerir, ayrı bir duygu yansıtır.
Bu simetri üzerine kurulan müzik simetriden bağımsız değil onunla yoğrulup tam bir bütünlük arz eder.
Türk müziğinde Makam ve Melodi girift bir şekilde birbirinin içine geçmiş durumdadır; oysa ki batı müziğinde ritim ile melodiyi ayırt etmek çok kolaydır.
Batı müziği indirgeyici Doğu müziği bütünsel (globaldır). Ayrıca batı müziğindeki Oktav sistemi sesleri sekiz notaya ayırarak tam ve yarım seslerle müziği sınırlandırmıştır.Doğu müziğinde ise ayrıca çeyrek sesler vardır.
Doğu müziğinde simetri daha gizli batı müziğinde ise daha belirgindir.
Klasik batı müziğinin bu kadar fazla hayranının bulunması belki de simetrinin daha kolay algılanıp güzelliğine varılmasından ötürü olabilir…